top of page

Yığın

  • Yazarın fotoğrafı: Admin
    Admin
  • 25 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Eki 2022

Hayatın anlamsızlığı üzerine derinlemesine düşünecek değildi, üzerinde düşünmeye yetecek enerjisi kalmamıştı çünkü deneyimlemekten ötürü. Hem kime nasıl izah etsindi? Bazen kelimeler öyle bir kurutuyor ki yaşanılanı anlaşılmamış hissetmek kaçınılmaz oluyor.

Yine de denemeye değer diye düşünmüş olacak ki karşısına ilk rastgelene anlatmak üzere toparlamaya çalışıyordu cümlelerini. Çünkü bir yığınmışçasına taşımakta oldukları bir kısmı dahi olsa bir şekilde kendinden çıksın, uzaklaşsın istiyordu.

Buydu umudu, bir nebze nefes alabilmekti nice darlığının arasında. Usulca ve her zamanki naif haliyle kendinden daha dertli olduğunu ispatlamaya gayretli kardeşinin lafını böldü.

 ‘ben,’ dedi, ‘zorlanıyorum’

Sonra düğümleniverdi boğazı. Bedeni ne yapmaktasın dercesine tepki vermeye hazırlanıyordu sanki. Kardeşi bir anlığına ilgisini yöneltmiş olduysa da devamının gelmemesini fırsat bilerek kendi dertlerinden kesitler sunmaya devam etti.

Anlaşılamaması anlatamamasındandı belki, böyle düşünerek okları kendine çevirmekte epey maharetliydi. Halbuki empatik bir duruş olsaydı karşısında yakalardı hissiyatlarını kolaylıkla. O zaman empatiyle yol alabilir ve kendinden bir parça bahsedebilirdi. Bahsedebilse, şunları derdi;

 

-boğuluyor gibi oluyorum. Sanki her an başıma bir şey gelebilir ve dımdızlak ortada kalabilirim. Mesela kurulu düzenimi her an bozmak durumunda olabilirim. Bilemiyorum şu an işler yolunda gibi görünse de ruhumda hep bir göçebenin endişelerini taşıyorum adeta. Kurulu bir düzen fikri hem sıcak hem de dondurucu derecede soğuk gelebiliyor aynı anda. Sıcaklığı hayatımda sahiden sadece bunu istemekten, soğukluğu ise bunu bir tehdit hissi olmadan sağlayamayacağımı bildiğimden. Kökler… kök salamamış olmamdan mıdır bu? Bir yere ait hissetme arzusuyla yanıp tutuşurken her bağlanmakta olduğumdan kaçma isteğim nedendir? Canım çok sıkkın, anlamlandıramadıklarımla dolu dünyam, ayrılmak istediğim bir yerde yaşama mahkum olmanın ağırlığı da vardır sanıyorum üzerimde…

 

Kardeşi kendi dünyasında oyalanırken o kendine bunları anlatabilmişti neyse ki, sonra şey oldu, o gün bitti. Uyuyunca bitti. Uyanınca yeniden başlayacağını bilerek bitmekte olana odaklanmayı tercih etti. Uykunun ta diplerine sığınmak istercesine gözlerini kapadı.

 



 
 
 

Comentários


bottom of page